10.10.16

Yok Artık! 2 :: Mahalle Berberinden Öyküler



İlk filmde bir takside anlatılan yol hikayeleri ekseninde gerçekleşen olaylar, bu kez bir berber dükkanından seyirciyle buluşuyor.
Mahallenin berberi Adnan'ın dükkanına gelenler, tıraş olurken bir yandan da Adnan'ın başka müşterilerinden duyduğu "yok artık" dedirten komik hikayelerini keyifle dinlerler.

Şehir hayatından kaçmak için köye yerleşen reklamcı Merve, işten atılacağını duyunca ne yapacağını şaşıran Aykut, kızı Damla'nın hesaplarını kullanarak sosyal medyayı sallayan İzzet, kız istemeye gittikleri köyde hayatlarının şokunu yaşayan Meriç ve ailesi.. 

Adnan'ın şaşırtıcı hikayelerinin renkli kahramanları seyirciye birbirinden eğlenceli dakikalar yaşatacak. 

- ..mı?.
- Evet yaşatacak!. Bir seyirci olarak ben eğlendiysem -ki eğlendim- diğer seyircilerin de eğlenmemesi için hiçbir neden göremiyorum..




Yok Artık! serisinin ikincisi, konseptinin asıl mekanını şimdi bulmuş diyebiliriz; yâni her türlü meselenin çözüme kavuşturulduğu ya da içinden çıkılamaz hâle getirildiği, her türlü esprilerin, en tahrik edici dedikoduların, en abartılı hikâyelerin havalarda uçuştuğu berber dükkânı!.
Önemli husus; mahalle berberidir kastettiğim tabii, AVM kuaförü değil!.

Öte yandan, Serkan Altuniğne gibi bir usta mizahçının kaleminden çıkmış, çok çarpıcı ve absürt, hem yerel hemi de evrensel ve de kesinlikle aşırı komik bu hikâyelerin bir benzerini, herhangi bir berber dükkânında asla duyamayacağınıza emin olabilirsiniz..




Her öyküsü birbirinden ilginç filmde -özellikle- emekli ve sinirli İzzet efendinin, sosyal medyayı ve de kızının hayatını 'yanlışlıkla' altüst etmesini, Zafer Algöz'ün müthiş performansıyla seyreylemenin tadı bir başkaydı..

Altuniğne'ye getirilebilecek tek eleştirinin, karikatürist özelliğinin de verdiği bir ivmeyle coşan esprilerindeki 'abartı'yı, olayın son noktasına kadar taşımadan bırakmaması olabilir..
Bu türden, yâni 'işin bokunu çıkarma' mealindeki olumsuz eleştiriler kulağıma geldiği için bunu söylüyorum; yoksa bana rahatsızlık verdiği için değil..
Bilakis, benim üzerimde fazladan bir 'rahatlama duygusu' yarattığını bile söyleyebilirim..




Caner Özyurtlu'nun başarılı denebilecek yönetiminde, performans gösteren tüm oyuncuların dört dörtlük olduğunu belirttikten sonra, gelelim bu serinin en çok eleştirilen özelliğine, yâni 'skeçli' yapısına..
'Yok efendim böyle sinema mı olurmuş, buna film mi denirmiş' mealinde yapılan itirazları anlamsız buluyorum ben..
Nasıl bulmam!.
Cem Yılmaz'ın aynı adlı stand-up gösterisinin sinemaya aktarımından ibaret filmi olan CM101MMXI Fundamentals'a dahi (Aman allahım!. Ben  -ne bundan önce, ne de sonra- sinemada bu denli gülmemişimdir) IMDb'de 10 üzerinde 8 vermiş adamım; gerçi 10 puan da verirdim, ama 'sinema sanatı'na daha da fazla saygısızlık yapmak istemedim!.




Evet efendim, sinema böyle de olur, bal gibi de olur!.
Şimdiye dek yapılmadık biçim bırakılmamış, denenmedik üslup kalmamış sinema sanatının geçmişi gözönüne alındığında ne kadar da anlamsız ve dayanaksız bir tartışmadır bu!.

Üstelik, bir skeçlik senaryosunu 90 dakikaya sündürmekten canı çıkarılmış çoğu yapımlara göre, artıları da olan bir biçim tercihi bu; ki kısa süreye sığdırılmış, birbiri ardına patlatılan esprilerle güçlenen senaryonun oluşturduğu 'yoğunluk' hissinin gayet tatmin edici olduğu da kuşkusuz..  




İlgili şahıslara not: Finaldeki bölümün başrollerinden birini oynayan Berna Koraltürk'ün, afişte görüntüsüne, oyuncu listesinde de ismine yer verilmeyerek, kendisine büyük haksızlık yapıldığını düşünüyorum..
Bendenizin, Koraltürk'ün tanıdığı ya da avukatı olmadığımı, sözkonusu oyuncuyla yapımcılar arasında neler yaşandığını bilmediğimi belirtir; sebebi ne olursa olsun, böyle bir haksızlığın hoşgörülmemesi gerektiğini bilgilerinize sunarım..




Yok Artık! 2


Yönetmen: Caner Özyurtlu
Yazan: Serkan Altuniğne
Oyuncular: Zafer Algöz, Şebnem Bozoklu, Şahin Irmak, Onur Buldu, Cem Gelinoğlu, Yağmur Tanrısevsin, Berna Koraltürk
Yapım: Türkiye, 2016

 6 / 10