Woody Allen'ın yazıp yönettiği, sinematografisi Vittorio Storaro’ya ait olan film, 1950’lerin tablo gibi güzellikle dolu Coney Adası'nı fon alan bir tutku, şiddet ve ihanet hikayesi."
'Kadın ya da erkek- insanlar, neler umar şu hayatta; oysa neler gelir başına ya da kimler düşer kısmetine?'
Aslında, istisnasız her birimizin 'kısa ve öz' hayat hikâyesidir, şu ettiğim laf..
İnsan -tabiatı icabı- razı olur başına gelene, uyar, alışır.. unutur -gibi olur- eski hayallerini..
Ta ki o 'müsait' gün geldiğinde ya da o 'hayale en uygun insanla karşılaşıldığında -bir kez daha iş işten geçmeden- harekete geçer kişi; kalbinin sesini dinler, hayallerinin peşinden gider; içinde tarifsiz bir sevinç ve heyecan, hayatta olduğunun, yaşadığının farkına varır..
Ne güzel!.
Sonuç -büyük ihtimalle- olumsuz gerçekleşir; çünkü geç kalınmıştır, her şey zamanında ve yerinde güzeldir..
Ama olsun, hiç de dert değildir!.
Deneyip de insan gibi yenilmek, hayallerini gömdüğün yere kendini de gömerek ömrünü tüketmekten -her halükârda- yeğdir!.
Yakaladığında, kendisini öldürmeye niyetli mafyöz kocasından kaçarak -araları ezelden bozuk- babasının yanına sığınmak zorunda kalan Carolina ve pişmanlıklarla yüklü, ıskalanmış bir hayatın içinden gelip geçen Ginny'nin son zamanlarda yaşadıkları gönül ilişkileri, bu yaşam güdüsüyle ve umarsızca coşmuş çabalar değildir de nedir?.
Öte yandan, söz konusu 'aşk' olur da, orada tutku, ihanet, kıskançlık ve şiddet olmaz mı?.
Hikâyedeki hatun kişilerin durumu böyledir de er kişilerin hal-i pürmelali nedir?.
Yaşlı koca Humpty, nasıl olduğuna kendinin de şaşırdığı bir şansla evlendiği güzel karısı Ginny'yi elinden kaçırmamanın ince hesaplarını yaparken; genç ve romantik cankurtaran Mickey, aşık olabileceği özellikler taşıyan -yani güzel ve alımlı!- kadınları tavlarken, tercihini daha güzel ve daha genç kadınlardan yana yapacak, bunu yaparken de yaşanacak olası kalp kırmalarında suçu -tabii ki- o ferman dinlemez 'aşk hazretleri'ne atıp, sıyrılmaya çalışacaktır..
Belirtmeye bilmem gerek var mı- tüm oyuncularından bu filmde de en iyi verimi alan, Kate Winslet'ı ise özellikle parlatan Üstad Woody Allen'ın, insanlığın birincil güdüsü, birincil zevki ve birincil sorunsalını oluşturan kadın-erkek ilişkisine dair söyleyecekleri hiç biter mi?.
Tabii ki bitmez, allah bitirmesin!.
Unutmadan, bu ortamda bir de, Ginny'nin önceki kocasından yadigâr bir oğlan çocuğu vardır; ki en büyük tutkusu, yakaladığı her fırsatta her şeyi, her yeri yakmak ve sonra da karşısına geçip seyrine bakmaktır..
Yaşamının henüz başındaki şu çocuğun -pek de bir halta benzetemediği- hayata yönelik, nefretle karışık bu umursamazlığına gıpta edebilir ve siz de harekete geçebilirsiniz..
Bence, durduğunuz kabahat!.
Wonder Wheel / Dönme Dolap
Yazan ve yöneten: Woody Allen
Oyuncular: Kate Winslet, Justin Timberlake, Jim Belushi ve Juno Temple
Yapım: 2017, ABD, 101'
7 /10