Bir sabah İbrahim'e telefon gelir, yakın arkadaşı Cano kaybolmuştur.
İbrahim başta gündelik hayatına devam eder. Fakat konuyu araştırmaya başlayınca, etrafındakilerin umursamazlığı, onu, arkadaşının yok oluşuyla daha yakından ilgilenmeye iter.
Bu arada sevdiği kadınla arası bozulmuş, ancak kafasındaki sorular yüzünden bir türlü durumu düzeltememektedir.
Arkadaşını bulmak ve ilişkisini kurtarmak arasında cebelleşir durur.
Şehirde arkadaşını bulamayan İbrahim, Cano'nun doğup büyüdüğü köye ve kasabaya gitmeye karar verir.
Bu arayış, pek çok sorunu olan İbrahim'in hem kendini hem de Cano'yu arayışına dönüşür.
Bağımsız sinema adına; Diyarbakır çıkışlı, yenilikçi, genç ve heyecan veren yeni bir ses.
Mehmet Salih Demir
Mehmet Salih Demir 1976 yılında Mardin Nusaybin'de doğdu.
Dicle Üniversitesi'nde, ardından Cegerxwin Sinema Akademisi'nde sinema eğitimi aldı ve birçok film setinde görev aldı.
2013'te ilk kısa filmi olan Keliya Meşan- Sineklerin Anı'nı çekti.
2017 yılında Cano adlı uzun metrajlı filminin yönetmenliğini üstlendi.
Yönetmen: Mehmet Salih Demir
Oyuncular: Lütfü Irdem, Mehmet Salih Demir, Gülbin Bozan
Yapım: Layen Film, 2017, Türkiye, 81', Türkçe / Kürtçe
Filmin mmknmrtb notu ::
Geçen yıl, Türkiyeli Kürt Filmi algısında radikal bir değişim başlattığına tanıklık ettiğimiz Genco'nun açtığı özgün yolun -belki de ekolün- verimli olabileceğini düşünmüştük ki ardından Cano geldi..
'Dram' ağırlığına rağmen -zaman zaman- aynı 'ekol'ün mizah anlayışını da hissettiren filmin; özel hayatında sorunlar yaşayan -gördüğümüz kadarıyla sorun yaşamaması zaten mucize olan- genelde yalnız başına takılan, sürekli insanları izleyerek onlara dair 'hayati' çıkarımlar yapmaktan kendini alamayan kahramanı İbo, arkadaşı/meslektaşı öğretmen Cano'nun hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboluşu üzerine -bunu adeta fırsat da bilerek- bir 'arayış seferberliği' başlatır..
İbo'nun, hiç de memnuniyet duymadığı yaşantısına bi hareket getirecek; bir amaç, belki de bir anlam sağlayacak bu arayışla birlikte film, insanlığın en önemli sorunsalına, yani 'varoluş'a dair 'kendi' sözlerini söylerken, arayışını -doğal olarak- giriverdiği 'nihilist' sularda da sürdürecektir..
Ali Kemal Çınar'ın fantastik konulu absürt komedisi Genco'ya karşın Cano, metaforik amaçlı ilginç kurgusal trüklerle de anlatımını güçlendirmeye çalışan, samimi ve sanatsal heyecanı her anında fark edilen -kimi 'teknik' yetersizlikleri görmezden gelinesi- 'minimalist' bir drama..
6 /10